bir kaç uyku hapı bir kaç kıskançlık krizi. elimizde bunlar var. yetiyor bana mutlu olmaya.
sevgiler.

Yakın gözlüğümü yitirdim
Yitirince seni kadın-
Doğumun ardından
Çatladı kapı sanki

Öyle uzak bir doğu ki her şey
Görünmüyor burnumun ucundan

Çiğnenecekmiş gibi geliyor hep
Geçerken kıtadan kıtaya

Ters bir dizeye rastladım demin
Taburcuymuş, öyle dedi
Çıkışını yaptırıyormuş acundan

Lâf!

Ne sen ne ben sevgilim
Öldükse ölümden değil
Sevişmenin acısından

(Can yücel, neşe'ye SONE isimli şiiri.

bir de şöyle bir şarkı varmış meğersem.

hayat dediğin kısa değil mi? değil demek ki insanlar hiç bitmezmiş gibi durmadan yiyorlar. obez olacaklar haberleri yok. doyumsuzlukta üstlerine yok. üstlerine döktükleri mutsuzlukların ise haddi hesabı yok. dahası haberleri de yok. olsun. hayat dediğin nedir ki? ekmek arası peynir.

selamun aleyküm bilog.
seni sıkacağım bu aralar. zira kimseyi sıkmak istemiyorum.

halsizim, karnım çok pis acıkıyo yemek yiyemiyorum. çorbada içemiyorum taneler bademciklere takılıyo. yorganların altında bile titriyorum. işe gitmek istemiyorum,yatmak istiyorum bütün gün...

sizin boğazlarınız şişmesin, çok pismiş meğersem.

bir boşluk ki nasıl insanla dolsun.



(ileri de hayatımda olmayacak olmanı düşünmek pismiş..)

şu an yanımda olsaydın sarılırdın bana mutlaka. bazen bir iç çekiş gibiydi bakışın. duygusundan habersiz bir yağmurun, kararsız bir başa keder inmesi gibiydi. bakıyordun ama görmüyordun. bakıyordun ama hayal ettiğin ben değildim sanki.. bakıyordun ve iç çekiyordu gözlerin. 'bir masal' yazmıştım oysa ben. öyle mutlu olmuş o hikayede yaşadığımı sanmıştım.ileride firar etmiş olacağını çok sonra anlayacağım; başka bir masala, başka bir masal adamıyla.. huzuru seçeceksin sen belli ki. benden çok uzakta, benim olandan başka bir yerde. benim sana veremeyeceğim huzuru bulacaksın orada. huzuru seçeceksin ve ben kaybedeceğim. masal bitmiş olacak çoktan.
sevgiler.

(herhal hasta olacağım tekrar. duygusallaşıyorum, hassas yerden bakıyorum herşeye. ara sıra özlüyorum bu hallerimi ama hayır.. şimdi değil.iyi olmaya ihtiyacım var biraz.kötü değilim de hani,bu başka türlü bi iyilik. )

Ulan hadi bitanesini unuttun, peki ya öteki.. yok yok ben böyle değildim kesin aşığım ben asdajsjadjadjadjs

bu da bana gelsin o vakit.

Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum.

bu sabah sen uyurken bu pazar sabahı uyandım sana ait akbil'i aldım ilk gelen vapurla beşiktaşa vardım ordan çift aktarmayla bağcılar yaptım hoop ordan ikitelli ve ver elini kadıköy. sonra eve gelip bitmiş akbil'i yerine koydum sırf sen gitme diye,bi gün daha kal diye. (biliyo musun o kadar çok yapmak isterdim ki bunları..)

asi zamanlarımda babama kızıp 'senin paranı yersem sülalemi çüksünler' dediğim güne lanet olsun çalışmaktan götüm kopuyo lan.

çok mu zor geldi. neydi derdi? peki ya bunda bilinmeyecek ne vardı,hem de herşeyi biliyorken(?)yaşanılanları hiç yaşanmamış gibi yaşanılabilinir mi? hem de o kadar görmezden geliyorken ya bak sen şu işe? peki peki dur anlatayım;
bir süre sonra dalgalı deniz gittikçe duruluyor ve sonuç olarak her şey rayına oturuyor .. duygular sağlamlaşıyor .. sende bir süre sonra inanıyorsun ve akışına bırakarak yaşıyorsun durumlarını .. (hadi bana bi göz kırp güneylerden yaprakları toplayıp kaynatalım)

gece kedilerimi dolaştırmaya çıkardıydımda yorulmuşum bi cılız. yatağa çöktüğümde direk uykuyla uyanıklık arası moduna girdim ki kendime geldiğimde, kendi kendime konuştuğumu farkettim. sıkıntılı mıyım neyim ahahah.

tren saatlerine bakmayacağım bidaha en azından bunu biliyorum, ne gereği var su böreği varken hohho.

hayatından geri kalanının ilk günü.

seneler önce terkettiklerimin, seneler sonra karşılarına çıkıp morallerini bozuyorum. ellerini ayaklarını bir birine dolaştırıyorum. ben bunu niye yapıyorum. ama yapıyorum.

kızdı bana sanırsam..kırmızı..

gönderdiği şarkıları dinliyordum ben de.

şener şen'in istasyon şefi rolünde başrol oynadığı 'milyarder' filminde beni her seferinde gülmekten kırdıran bi sahne var. yılbaşı çekilişi için aldığı piyango biletine servet çıkınca şoka girer öylece kala kalır. karısı, kızı, kayın biraderi ve kayın pederi o'nu kendine getirmek için arka arkaya dizilip çuf çuf diyerek tren taklidi yapar. ama en arkadaki yaşlı kayın pederinin çuf çuf yerine 'takır takır' demesi...lö fennasi dö la torres..çok gülerim ben.

sonu yoktur çünkü güzel şarkıların..

sana binbir türlü kötülüğü yaptıktan sonra bile suçlayan gözlerle baktım ya..hem de o kadar zaman sonra sanki ben haklıymışım gibi pişkin pişkin..yine suçlusu sensin, çok şımarttın beni.

zna sıçtığım müslümanları bayram felan ayaana kesicekler hayvanları yine muna koyim ya..soktuumun memleketi.

"o var yalnızca, o var olduğu andan itibaren dünyanın nüfusu 1. sen de yoksun artık. bir tek o var. zaten sen ve o artık aynısınız. başkası yok. dünya yok. allah yok. peygamber yok. aç-tok yok. yalnızlık ve kalabalık yok. kaos yok. mutluluk-mutsuzluk yok. dert yok. derman yok. acı yok. telafi yok. sadece bir çift göz var. beraberinde taşıdığı sonsuz huzur. hep artan ve ve bu artışın sonu olmadığı bir huzur. sürekli parlayan gözler. ötesi daha parlak. umut etmek yok, çünkü buna gerek yok. her şeye sahipsin artık, kaybedecek de bir şeyin yok artık, bir tek o var. sen o'sun. var olan tek şey o."

selamun aleyküm bilog. ne zamandır yazcam yazcam üşengeçlikten sağ tarafa tıklayıp giriş yapamamamdan mütevellit bakıpta geçme icraatlerinde bulundum sade. he, ne zamandır ne yazcam konusuna gelince de onlar o zamanda kaldı şimdi kafamda bi sikim yok. olsa zaten giriş yapmaya yine üşenirdim sanırım. neyse.
şey dicektim, ben bundan sonra bidaha bişey istemicem. olmuyo sonra.

sevgili kırmızı'ya mutluluklar diliyorum.

bilmiyorum sanki hala buraya baktığını.

''kraliçe benim...................ama sikleyen yok.'' hohhoo ay ne güldüm kendi kendime deli miyim neyim :P

bilet aldım..birazda porsuk çayında yüzmek gerek.

en tatlı sabahlar çokokremle başlar bebeyim.

tanrıyı güldürmek istiyorsan o'na planlarından bahset. demiş bir büyüğümüz. ismi de alexandır büyük olsun madem.

don't become a ghost with no colour..

(bi arkadaştan bulaştı bu da bana..)

falanca bir arkadaşla konuşurken felanca sert bi tepkisiyle karşılaşınca, ''seni kırıcak bişey mi söyledim?'' diye sordum, ''yok canım ne alaka, ben senin multi değişkenlik yeteneğine hastayım..! '' dedi bana.

hadi hesap ver.....

asker öldürdü, temizlikçi otopsisini yaptı, annesi cansız bedeninin parçalarını eteği ile taşıdı.. bir memleket sustu...

dön bak dünyaya.